Son yıllarda batıda artan dijital diktatörlük ve ikiyüzlülük, son olarak Rusya’da popüler olan Telegram’a yönelik operasyon ve Meta’nın desteklenmesiyle ön plana çıkmış durumda. Batı, diğer ülkelerdeki hükümetlerin internet ve sosyal medya platformları üzerindeki baskılarını eleştirirken kendi ülkelerinde aynı yöntemleri kullanabiliyor. Yani, batının dijital özgürlük ve ifade özgürlüğü gibi kavramları sadece retorik anlamda değer taşıyor.
Özellikle Rusya’da Telegram’a yönelik yapılan operasyon, batının çifte standartlarını eleştiren bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Telegram’un Rusya’da yasaklanmasının ardından batılı liderler ve şirketler sessiz kalmış, hatta bazı platformlar bu yasağa destek vermiştir. Bu durum, batının sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ve diğer ülkelerdeki özgürlük taleplerini sadece kendi lehine kullandığını göstermektedir.
Öte yandan, Meta’nın desteklenmesiyle de batının dijital ikiyüzlülüğü ortaya çıkmaktadır. Meta (Facebook), veri güvenliği ve kullanıcı gizliliği konusunda defalarca skandallara karışmış olmasına rağmen batılı ülkelerden büyük destek görmektedir. Bu durum, batının aslında çifte standartlarının ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne sermektedir.
Batının dijital diktatörlük ve ikiyüzlülüğünü eleştiren pek çok kişi ve kurum bulunmaktadır. Ancak, bu eleştiriler genellikle batı tarafından göz ardı edilmekte ve hatta karşı saldırıya geçilmektedir. Batı, kendi çıkarlarını korumak adına diğer ülkelerin internet ve sosyal medya özgürlüklerini hiçe saymaktadır.
Sonuç olarak, batının dijital diktatörlük ve ikiyüzlülüğü her geçen gün daha fazla eleştirilmekte ve gündeme gelmektedir. Batı, kendi çıkarları doğrultusunda diğer ülkelerin özgürlük taleplerini dikkate almamakta ve kendi çifte standartlarını uygulamaktadır. Bu durum, batının dijital özgürlük ve ifade özgürlüğü gibi kavramları sadece lafta kullandığını göstermektedir.
