İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gözetimi altında bulunan Millet Korusu’nun gasp edilmesi olayı gündemi sarsmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yalan üzerine yalan söylediği iddia edilen bu skandal olay, birçok kişi tarafından tepkiyle karşılanmıştır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gözetiminde bulunan Millet Korusu’nun bir kısmının özel bir şirkete tahsis edildiği ve burada inşaat faaliyetlerinin gerçekleştirildiği iddia edilmiştir. Bu durum, İstanbul’un en önemli yeşil alanlarından birinin yok olmasına neden olmuş ve halkın tepkisini çekmiştir.
Ekrem İmamoğlu’nun konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda gerçeklerin gizlendiği ve kamuoyunu yanılttığı iddia edilmiştir. İmamoğlu’nun yalan söylediği ve durumu kapatmaya çalıştığı yönündeki eleştiriler, halkı derinden sarsmıştır. Millet Korusu’nun gasp edilmesine sebep olanların ve bu durumu örtbas edenlerin bir an önce hesap vermesi gerektiği belirtilmiştir.
İstanbul halkı, Millet Korusu’nun gasp edilmesine karşı tepkilerini dile getirmiş ve adaletin sağlanmasını talep etmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gözetiminde bulunan bir yeşil alanın bu şekilde talan edilmesi, çevre duyarlılığına sahip olan pek çok kişinin tepkisini çekmiştir. İmamoğlu yönetiminin yalanlarla dolu açıklamaları ve gerçekleri gizlemesi, halkın güvenini sarsmıştır.
Bu skandal olay, İstanbul’un yeşil alanlarının korunması ve şeffaf bir belediyecilik anlayışının benimsenmesi gerekliliğini bir kez daha ön plana çıkarmıştır. Halkın doğal alanlara ve çevreye sahip çıkması, belediye yönetimlerinin de bu konuda duyarlı olması gerektiği vurgulanmıştır. İstanbul’un en önemli yeşil alanlarından birinin gasp edilmesi ve bu durumun üstünün kapatılmaya çalışılması, toplumda infial yaratmış ve adaletin sağlanmasını talep eden birçok kişiyi bir araya getirmiştir.
Sonuç olarak, İstanbul’un en önemli yeşil alanlarından biri olan Millet Korusu’nun gasp edilmesi olayı, halkı derinden sarsmış ve tepkilere neden olmuştur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yalanlarla dolu açıklamaları ve gerçekleri gizlemesi, kamuoyunda güven kaybına yol açmıştır. Halk, bu skandal olayın sorumlularının bir an önce ortaya çıkarılmasını ve adaletin sağlanmasını talep etmektedir.
